MENU
100 yıldan fazla bir süre önce piyasaya sürülen elektrikli otomobiller, günümüzde popülerliğini her geçen gün arttırmaya devam ediyor.
İster hibrid ister elektrikli olsun, elektrikli araçlarına olan talep, fiyatlar düştükçe ve tüketiciler daha çok talep etmeye devam edecektir. Şu anda yeni araç satışlarının % 4’ü elektrikli araç satışı olsa da 2020 yılına kadar bu oranın % 7’lerin üzerine yükseleceği öngörüyor.
Elektrikli aracı bulan kişiyi tespit etmek zor olsa da 1800’lerde yolarda elektrikli araç görmek mümkündü. 1800’lerin başında; Macaristan, Hollanda ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki geliştiriciler, pille çalışan araç yapmayı başardılar ve ilk küçük ölçekli elektrikli otomobilleri üretmeyi başardılar. 1890’a gelindiğinde ise ABD’de ilk başarılı elektrikli otomobil bir kimyager (William Morrison) sayesinde yapıldı ve elektrikli otomobile olan ilgiyi arttırdı.
Elektrikli araçların tarihi sandığımızdan çok daha eskidir. 1900’lerin başlarında elektrikli otomobiller Amerikada en parlak dönemini yaşadı bir çok otomobil üreticisi elektrikli araçlar da üretmesiyle birlikte satılan her üç otomobilden bir tanesini elektrikli araçlar oluşturuyordu.
Elektrikli Otomobilin Çöküşü
1800’lü yıllarda içten yanmalı motorda yapılan iyileştirmeler sayesinde benzinli motor bulundu. Sürüşünün zor olması, gürültülü ve egzozunda çıkan dumanlar pek sevilmiyordu. Elektrikli arabalar, şehir sakinleri tarafından hızla popüler hale geldi. Çünkü kısa geziler için elektrikli arabalar mükemmeldi. 1910’larda daha fazla insan elektriğe erişim sağladıkça, elektrikli otomobilleri şarj etmek daha kolay hale geldi. Birçok şirket elektrikli araçlara olan yüksek talebi dikkate alarak teknolojiyi geliştirmenin yollarını araştırdı ve dünyanın ilk hibrid elektrikli otomobili üretildi. Elektrikli otomobile en büyük darbe Henry Ford’dan geldi, 1908 yılında piyasaya sürülen Model T, benzinle çalışan otomobilleri yaygın olarak kullanılabilir ve uygun fiyatlı hale getirdi. 1912 yılında benzinli araba sadece 650 dolara mal olurken, elektrikli bir roadster 1,750 dolara satılıyordu. Benzinli arabaların satışı arttıkça ARGE çalışmaları da hızlandı ve daha kullanışlı ve mantıklı hale geldi. Elektrikli araçların uzun menzilinin olması, elektriğin petrolden daha çok yaygınlaşması, petrolün bol ve ucuz olması gibi nedenlerden dolayı içten yanmalı motorlar yaygınlaştı ve elektrikli otomobiller zamanla yok oldular.
Elektrikli araçlar için 21. Yüzyıla kadar hiç bir şey yapılmadı desek yeridir. 1970’de yaşanılan petrol krizi ile bir şeyler yapılmaya çalışılsa da içten yanmalı motorlara olan güven ve elektrik araçlarındaki şarj sorunu nedeniyle büyük gelişmeler yaşanmadı. Elektrik araçların menzili 65 km hızları ile 75 km/h civarındaydı ve insanlar daha uzak mesafelere gidemiyorlardı.
Çevre Kirliliği ve Küresel Isınma Sorunu
Şehirlerin hava kirliliği sorununa devletlerin çözüm arayışları ve araçlar için çıkarılan emisyon düzenlemeleri elektrikli araçları 1990 sonrası yeniden gündeme getirdi. 1997 yılında Japonya’da piyasaya sürülen Toyata Prius, ilk seri üretim hibrid araç oldu ve elektrikli araçların önünü açmış oldu. Prius 2000 yılında dünya çapında satışa sunulmasıyla birlikte birçok markada hibrid araçlar satışa sundu. Prius, yakıt tasarrufu sağlayan teknoloji ile dünya genelinde çok sevildi ve dünyanın en çok satan hibrid otomobili oldu.
Tesla Etkisi
Elektrikli araçların yeniden popülerliğini kazanmasını sağlayan gelişme, 2006 yılında küçük bir Silikon Vadisi girişimi olan, Tesla Motors’un, tek bir şarjla 300 km’nin üzerinde yol alabilen bir elektrikli spor otomobil üretmeye başlayacağını duyurmasıydı. 2008 yılında Tesla Roadster’ı 98.950 dolarlık baz fiyat listesi ile satışa sundu. Ardından Model S, Model X ve son olarak Model 3 ile uygun fiyatlı, uzun mezilli aracıyla elektrikli otomobilin tüm sorunlarını zaman içerisinde çözmüş oldu. Tesla ve diğer elektrikli otomobil üreticilerin yaptığı güzel işler sayesinde 1905’te olduğu gibi yeniden elektrikli otomobil isteyen insanlar ortaya çıktı.
