Ajan’lık kavramının, ülkemizde en bilinen dünyanın en meşhuru, kitaplara, filmlere konu olan Çiçero yani İlyas BAZNA’yı yakından tanıyalım.
Çiçero;“herkes hata işleyebilir, yalnız ahmaklar hatalarında ısrar eder” sözü ile iletişim ve kişisel gelişimin en bilinen yaklaşımına neredeyse öncülük eden,”İnsan kendisini kaybetmeden kendisini bulamaz” sözüyle bize tasavvuf felsefesini anımsatan, başı kesilerek idamı yapılan, kellesi farklı noktalarda meydanlarda halka teşhir edilen, elleri senato binasının giriş kapısına çivilenen Romalı Devlet Adamı Marcus Tullius Cicero’dan bahsetmeyi bizde çok isterdik ancak onun yerine son dönemde en çok duyduğumuz tabirle daha yerli ve milli olan yani bizden biri İlyas BAZNA’dan nam-ı değer ÇİÇERO’dan bahsedeceğiz.
James Bond filmleri deyince ilk akla gelen, rus - abd arasında gerçekleşen istihbarat savaşlarında en çok geçen kavramlardan olan AJAN’lık kavramının, ülkemizde en bilinen dünyaca en meşhuru, kitaplara, filmlere konu olan Çiçero yani İlyas BAZNA’dır.
Ülkemiz sinemalarında önümüzdeki aylarda Çiçero’nun hayatından esinlenerek hazırlanan yeni bir film daha yer bulacak.”AYLA” ve “MÜSLÜM” filmleriyle milyonları sinema salonlarında kimi zaman keyifli kimi zaman hüzünlü anlar yaşatan yapımcı tarafından sinemaya uyarlanan Çiçero’yu; Behzat Ç. adlı dizi ve Bir Delinin Hatıra Defteri adlı tiyatro oyunundan tanıdığımuz usta oyuncu Erdal BEŞİKÇİOĞLU oynayacaktır.
Hangi ülkelere ne tür bilgiler sızdırdığı tam olarak bilinmeyen, MİT tarafından da kullanılan, para ve macerayı çok sevdiğinden birçok istihbarat örgütü ile ilişki içerisinde olduğu bilinen İlyas Bazna’nın hayatından bazı satır başlarını yazımızın devamında bulabilirsiniz.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar ve İngilizlerin büyük baskılarına rağmen tarafsız kalan Türkiye, istihbarat örgütlerinin yoğun olarak faaliyet gösterdikleri ülkelerden biri olmuştur.
1943 yılında “Çiçero” kod adlı bir ajan, İkinci Dünya Savaşının seyrini değiştirebilecek çok değerli ve gizli bilgileri Almanlara sızdırmıştır.
“Çiçero” kodlu bu ajan, 1904 Priştine doğumlu İlyas (Elyesa) Bazna’dır.. Osmanlı İmparatorluğu toprakları kaybettikçe en son olarak ailesi ile İstanbul’a gelirler. Hırsızlık, askeri mala zarar verme ve firar gibi bazı suçlara karıştığı bilinmektedir. İşlemiş olduğu suçlar nedeniyle Fransız savaş mahkemesi tarafından 3 yıl hapse mahkûm edilir ve daha sonra fransızca da öğreneceği yer olan Fransa’ya gönderilir. İlyas BAZNA öğrenmiş olduğu bu dil sayesinde ilk olarak Yugoslavya büyükelçisinin şoförü olur, daha sonra sırasıyla Almanya konsolosluğu danışmanının uşağı, İngiltere büyükelçiliğinin birinci kâtibinin ve en son olarak da İngiltere büyükelçisinin özel uşağı olur.
Çiçero, özel uşaklığını yaptığı İngiltere Büyükelçisinin kişisel kasasından aldığı çok önemli belgelerin fotoğraflarını belirli aralıklarla Almanya Büyükelçiliğine ulaştırdığı ve tüm bu teslimatlar sonucunda yüklü miktarda maddi gelir elde ettiği bilinmektedir.
Çiçero’nun Almanya’ya verdiği belgeler çok önemli bilgileri içermesine rağmen zaman zaman bu bilgiler ciddiye alınmamıştır, çünkü Çiçero’nun çift yönlü çalışan bir ajan olduğu düşünülmektedir.
Çiçero’nun sızdırdığı tüm bu değerli karşılığında Almanlardan aldığı paralar sahte çıkmış yani Türk Ajan Çiçero Almanlar tarafından dolandırılmıştır.
İlyas BAZNA, yoksulluk içinde geçen senelerden sonra 1962 yılında anılarını yazdığı kitaptan bir miktar maddi gelir elde ettiği, daha sonra Almanya’ya gittiği ve orada yoksulluk içerisinde 66 yaşında hayata veda ettiği bilinmektedir.